23 Şubat 2011 Çarşamba

15 günde 5 kilo ver









Diyet ve zayiflama için 10 günde 5 kilo verin hızlı ve etkili bir şekilde zayiflamak isteyenler için

10 Günde 5 Kilo Diyeti

Bu diyette çay ve kahve şekersiz ve sütsüz içilmelidir. Diyet en fazla iki defa tekrar edilebilir. Aynı diyeti üçüncü kez uygulamak için arada bir hafta normal bir beslenme programı uygulanmalıdır.

Hedef: 10 günde 5 kilo.
Günlük kalori: 600 Kcal


Bu diyetin günlük menüleri:

1.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, bir dilim kızarmış kepek ekmeği, çay.
Öğle : Bir parça haşlanmış ya da ızgara et, söğüş domates, şekersiz çay veya kahve.
Akşam : Bir dilim kızarmış kepek ekmeği, yeşil salata, bir tane meyve, çay ya da kahve.


2.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi veya bir bardak greyfurt suyu, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği.
Öğle : Haşlanmış ıspanak, domates, kereviz salatası.
Akşam : Dilediğiniz kadar meyve salatası, çay ya da kahve.


3.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : Haşlama veya ızgara balık. Mevsim meyvesi, çay veya kahve.
Akşam : Söğüş domates, yağsız ve etsiz pişirilmiş kereviz yemeği, çay veya kahve.


4.GÜN
Sabah : 1adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : 1 adet haşlanmış yumurta veya bir parça yağsız, tuzsuz peynir. Çok az yağlı fasülye yemeği. 1 dilim kepek ekmeği, çay veya kahve.
Akşam : Çiğ yeşil biber (veya haşlanmış ıspanak) mevsim salatası, çay veya kahve.


5.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği.
Öğle : Izgara balık, yağsız mevsim salatası, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay ya da kahve.
Akşam : Yağsız ve tuzsuz beyaz peynir, haşlanmış ıspanak, 1 dilim kepek ekmeği, çay ya da kahve.


6.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : Çeşitli mevsim meyveleri, çay ya da kahve.
Akşam : Yeşil salata, domates, bir parça yağsız peynir, mevsim meyvesi, çay veya kahve.


7.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış kepek ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : Izgara tavuk eti, domates, havuç, haşlanmış lahana, mevsim meyvesi, çay veya kahve.
Akşam : Yeşil salata, haşlanmış lahana, mevsim meyvesi, çay veya kahve.


8.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : Haşlanmış lahana, bir tane haşlanmış yumurta, çay veya kahve.
Akşam : Mevsim meyveleri, çay vaya kahve.


9.GÜN
Sabah : 1 adet mevsim meyvesi, 1 dilim kızarmış çavdar ekmeği, çay veya kahve.
Öğle : Izgara yağsız et, domates, haşlanmış lahana, çay veya kahve.
Akşam : Haşlanmış tuzsuz karnabahar, mevsim meyveleri, çay veya kahve.


10.GÜN
Sabah : 1 tane mevsim meyvesi, çay veya kahve.
Öğle : Haşlama veya ızgara yağsız balık, 1 tane mevsim meyvesi, çay veya kahve.
Akşam : Yağsız kereviz yemeği, mevsim meyveleri, domates, çay veya kahve.

Lahana Diyeti ile zayıfla






Kadınlar arasında lahana çorbası olarak anılan bu sebze çorbalı diyet, mucizevi bir biçimde bir haftada tam 8 kilo verdiriyor!!!!! Kimi diyetisyenler vücudun bu kadar kısa sürede kilo vermesine karşı çıksa da henüz hiçbir diyetisyen böylesine kısa sürede kilo verdiren bu diyetten kadınları alıkoyamıyor. Yalnız bu diyeti yaparken kendinizi çok fazla yormamalı, bol su içmeli ve ekstra vitamin almalısınız.
Özel çorba


Malzemeler: 6 adet soğan, kereviz, lahana, biber, domates, patlıcan, kabak, enginar, havuç, maydanoz vs. az tuz Yapılışı: Bütün sebzeleri ufak ufak doğradıktan sonra çorba olacak şekilde su ilave ederek düdüklü tencerede pişirin. Daha sonra dilerseniz blender'da ezerek krema kıvamına getirebilirsiniz.

1. gün
İstediğiniz kadar meyve (muz hariç) ve özel çorba


2. gün
İstediğiniz kadar sebze (baklagiller hariç) ve özel çorba


3. gün
İstediğiniz kadar sebze, meyve ve özel çorba


4. gün
5 tane muz, 4 bardak süt ve özel çorba


5. gün
300 gr. kırmızı et, 6 tane domates, özel çorba


6. gün
İstediğiniz kadar yağsız kırmızı et, özel çorba


7. gün
Esmer pirinç, istediğiniz kadar sebze, meyve suyu ve özel çorba

20 Şubat 2011 Pazar

Sıkı bir vücut için, bir sopa, bir merdiven






Fitness uzmanlarının tavsiye ettiği bu basit hareketleri, kendi evinizde yapabilir ve günde birkaç dakikanızı ayırarak kaybettiğiniz esnekliğinizi geri kazanabilirsiniz.



Üstelik sadece bir sopa ve bir merdivenle kazanacağınız esneklik sayesinde duruşunuz düzelecek, daha formda görüneceksiniz.

İsveç Merdiveni

Nedir? Tüm kas gruplarını çalıştıran İsveç merdiveni, duvara monte edilmiş, birbirine eşit aralıklarla sıralanmış ahşap sopa şeklinde basamaklardan oluşan özel bir merdiven. Ayrıca bazı hareketler sırasında destek almak için iki yanlara bağlanmış kalın ipler de bulunuyor. Hemen her spor salonunda bulunan bu basit aleti dilediğiniz takdirde ahşap işleriyle uğraşan bir atölyeye yaptırabilirsiniz.

Ne vaat ediyor? İnsan vücudu ne kadar esnekse fonksiyonları da o kadar iyi çalışır. İsveç merdiveni de genel kas gruplarını çalıştırdığı gibi omurları da açar ve vücuda esneklik kazandırır. Her yaş grbundan kişilerin uygulayabileceği bu egzersizlerle her gün 10-15 dakikanızı ayırarak formda ve dinç bir vücuda sahip olabilirsiniz.

1. Sarkma hareketi

Merdivene sırtınızı dönün, ilk basamağa basın. Ardından kollarınızı mümkün olduğunca yukarı kaldırın ve uzanabildiğiniz en sondaki basamağı tutun. Vücunudunuzdaki gerilmeyi hissedin. Birkaç saniye böyle durun ve rahatladığınızda ayaklarınızı basamaktan kaldırın, kendinizi aşağı sallandırın. Dayanabildiğiniz kadar (ortalama 1-3 dakika arası) durun.

2. Karın hareketi
Bir önceki harekette olduğu gibi, merdivene sırtınızı dönün, ilk basamağa basın. Ardından kollarınızı mümkün olduğunca yukarı kaldırın ve uzanabildiğiniz en sondaki basamağı tutun. Ardından ayaklarınızı basamaktan kaldırın. Dizlerinizi bükmeden, bacaklarınızı belinizle 90 derece açı yapana kadar yukarı kaldırın. 30-40 saniye bekleyin ve 5-10 kez tekrarlayın.


Sopayla yapılan egzersizler

Nedir? Sabah yataktan kalkar kalkmaz vücudumuzu esnetmek isteriz. Sabahları 10-15 dakikanızı ayırarak, sopayla yapılan esneme hareketleri güne daha zinde başlamanıza yardımcı olacak. Bu hareketleri yaparken evinizde bulunan herhangi bir sopayı kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken tek şey; sopanın boyu, kolunuzu iki yana açtığınızdaki elde ettiğiniz mesafeden daha uzun olmalı.

Ne vaat ediyor? Yeterince egzersiz yapmadan gün boyu masa başında oturarak çalışıyorsanız, esnekliğinizi yitirmeniz oldukça kolay. Kasların esnekliğinde oluşan dengesizlikler duruş bozukluklarına, duruş bozuklukları da yanlış nefes almanya, enerji kaybına ve strese yol açıyor. Her sabah düzerli olarak esneme haraketleri yaptığınız takdirde kaslarınız tekrar eski haline geri dönecektir. Böylece duruşunuz düzelecek, daha dinamik ve enerjik olacaksınız.

1. Öne eğilme hareketi

Kollarınızı ve bacaklarınızı omuz hizasında açın. İki elinizle sopayı kavrayın. Dizlerinizi bükmemeye özen göstererek yavaş yavaş yere doğru eğilin. Hareketin ideali sopayı yere değdirebilmek. Ancak bunun için kendinizi zorlamayın. Eğilebildiğiniz kadar eğilin ve bu şekilde dayanabildiğiniz kadar yaklaşık 3-5 dakika arasında kalın. Bu hareket omuz, boyun, bel, kalça, dizüstü, dizaltı eklemlerini esnetiyor.

2. Omuz başı hareketi

Kollarınızı açarak sopayı bel hizasında tutun. Ardından dirseklerinizi bükmeden yavaşça sopayı yukarı kaldırın. Önden arkaya büyük bir daire çizer gibi, göğüs hizasına, başınızın üstüne ve vücudunuzun arkasına doğru sopayı hareket ettirin. Birkaç saniye bekleyin ve hareketi tersine tekrarlayarak sopayı vücudunuzun ön kısmına bel hizasına getirin. Bu hareketi 10-15 kez tekrarlayın. Omuz başlarınız ve omuzlarınız için oldukça faydalı bir hareket.

Senin Selülitin Hangisi?








Selülitlerinden kurtulmak isteyenler önce ne tür bir selülite sahip olduğunu öğrenmelisiniz.

23 Kasım 2007 Cuma

Fransız doktorlarkadınlarınkorkulu rüyası selülitlerden kurtulmaları için önce türünü belirlemeleri gerektiğini söyledi. Şişmanlıkla mücadele, diyet, menopoz dönemi problemleri, hormon rahatsızlıkları, ameliyatsız gençleşme gibi konularda faaliyet gösteren Londra’nın önde gelen kliniklerinden Radical Beauty Medical’ın doktorları “Önce selülit tipinin bilinmesi gerekir. Ardından tedavi yapılmalıdır.Kadınların hemen hemen hepsi her cins selülite diyet yapıyorlar. Ancak bu diyetlerin hiçbir faydası olmuyor” dedi.



Üç farklı tipi var



Hastalarına çözüm üretmeye çalışan Fransız doktor Daniel Sister ve estetik uzmanı Alain Butnaru selülitin vücutta üç faktörden oluştuğunu (yağ, su, deri altı liflerinde meydana gelen değişim) hatırlatarak türlerine göre farklı tedavi yöntemlerinin uygulandığını bildirdiler. Dr. Sister selülitli kadınların kendi kendilerini tedavi edebileceklerini hatırlatarak, “Burada önemli faktör yağ tabii ki. Deri altındaki yağ birikimi türü hangi tip selülite sahip olduğunuzu belirler. Farklı türlere değişik tedavi yöntemleri uygulayabilirsiniz. Yağlı, süzme ve lifli olmak üzere üç tip selülit vardır” dedi.



Şıklara bakıp karar verin



Hangi tür selülite sahip olduğunuzu bulmanıza yardımcı olacak ipuçları:



1.Tip



● Birkaç kilo fazlanız var.
● Kilo probleminiz her zaman vardı.
● Selülitiniz yumuşak, kaygan ve adeta koyu bir muhallebi görünümünde. Kolayca parmaklarınızın arasında sıkıştırabiliyorsunuz.
● Selülitler vücudunuzun alt ve üst kısımlarına eşit dağılmış.



2.Tip



● Bacaklarınız kalın, şiş ve varisli. Arada sırada kramp giriyor.
● Reglinizden evvel kendinizi balon gibi hissediyorsunuz.
● Yazın ayaklarınız daha da fazla şişiyor.
● Ayak bilekleriniz ve baldırlarınız kalın.
● Vücudunuzun alt kısmı, üstüne nazaran daha sıkı.
● Parmağınızı baldırınıza bastırınca deri çöküyor ve bir süre öyle kalıyor.



3. Tip



● Selülitleriniz sert ve bastırınca acıyor, daha çok baldırlarınızda ve dizlerinizin arka kısmında toplanmış durumda.
● Deriniz beyazımsı, kuru ve hassas.
● Göğüs kısmınız dar ve kilo verdiğinizde bunlar üst kısımdan
gidiyor.
● Selülitleriniz uzun zamandır var ve ne yaparsanız yapın onlardan kurtulamıyorsunuz.
● Selülitlerinizin görünümünü regl dönemlerinize göre değişmiyor.



Cevaplarınızın çoğu:



1. tipe aitse selülitleriniz “Yağlı” cins
2. tipe aitse selülitleriniz “Süzme” cins
3. tipe aitse selülitleriniz “Lifli” cins



Tipine göre tedavi



1. Tipin tedavisi: Uzun ve hızlı yürüyün



Ne yapmalı:



Spor yapın, özellikle uzun ve hızlı yürüyün. Kızarmış ve beyaz şekerli yiyeceklerden uzak durun. Aşağıdaki mineralleri bol bol almaya özen gösterin Çinko: Protein, deniz mahsulleri, süt, sarımsak, bezelye, lahana Bakır: Tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri, mantar, pırasa, sarımsak, bezelye, limon, armut, avokado Selenyum: Et, balık, yumurta, ıspanak, mantar, pırasa C Vitamini: Kivi, portakal, limon , maydanoz, çilek E vitamini: Kırmızı biber, lahana, rezene. Diyetle giderilebilecek yegâneselülit tipi bu. Diyetle vücudunuzda insülin salgılanmasının düzenlenmesi gerekiyor. Kahvaltı: Yağsız çökelek, bir yumurta, katı peynir, tavuk eti, kepekli ekmek Öğle ve akşam yemeği: Karışık salata veya patatessiz ve kabuklu deniz mahsulü içermeyen bir çorba, yağsız et, tavuk balık, kahvaltıda yenmemişse 1 yumurta, yeşil sebze, sabah kahvaltısı listesinden 1 çeşit, 1 dilim kepek ekmeği veya haftada 1 kere olmak şartıyla, az pilav, mercimek, haşlanmış patates yiyebilirsiniz.



2. Tipin tedavisi: Aerobikten uzak durun



En çok görülen selülit tipi. Bacaklarda kramplar, örümcek ağı gibi kılcal damarlar , morartılar görülüyor. Vücut sürekli su topluyor. Stres ve hormon değişiklikleri durumu daha da kötüleştiriyor.



Ne yapmalı?



Selülitlerden kurtulmak için diyet yapmayın. Çünkü bir faydası olmaz. Bol bol üzüm, portakal, greyfurt, karnabahar yiyin C ve E vitamini alın Bol bol su için ama azar azar Spor: Yürüyüş yapın, yüzün, golf oynayın. Bisiklet kullanın ama tenis, squash ve hızlı aerobikten uzak durun. Yüksek ökçe ayakkabı ve çorap giymeyin, ayak ayak üstüne atmayın, alkol ve sigaradan uzak

durun

Tedavi: Lenflerin boşaltılması, bitki özleriyle tedavi, masaj ve

kremlerle kan dolaşımının düzeltilmesi, mezoterapi, hormonların kontrol edilmesi ve düzenlenmesi gerekir.



3. Tipin tedavisi



Çok kilolu değilseniz diyet yapmanın bir yararı olmaz. Vücudunuza bol miktarda amino asit, kolejen ve yeni deri altı lifleri sağlayacak protein gerekli. Et, balık ve tavuk tüketin. Kükürt ve antioksidan, C ve E vitamini, karoten, çinko ve selenyum alın.



Ne yapmalı?
Her gün bol bol su için.
Spor: Deri ve kaslarınızı kuvvetlendirecek her tür spor öneriliyor .
Tedavi : Uzmanların hazırlayacağı özel mezoterapi kokteyli, masaj iyi sonuç veriyor.

Ne Kadar Lezzetli Okadar Kalorili








Yediğimiz her besin kalori içerir. Karbonhidratın 1 gramı 4, yağların 1 gramı 9, proteinin 1 gramı 4 kalori verir.


22 Kasım 2007 Perşembe

Dilara koçak

Keyifli ve çok severek yediğimiz besinler kalori kampanyalı indirime uğrasa ne güzel olurdu değil mi? Ama matematik olarak bu mümkün değil. Keyif denince alkolden bahsetmeden geçmek olmuyor. Alkolün bir gramı 7 kalori içeriyor. Su ise kalori içermiyor. Bu sebeple salatalık, marul gibi su içeriği yüksek besinlerin kalorisi daha düşük oluyor. Aldığımız kalorilerin yakılması yani harcanması gerekir ki bunlar vücudumuzda yağ olarak birikmesin.



Çünkü sadece yağlar yağa dönüşmez! Vücudumuza aldığımız her bir fazla kalori yağa dönüşüyor. Bu mekanizma ekmek, elma, yoğurt, sebze, süt tüm besinler için geçerli. Depolama esnasında kalorinin kaynağı önemliolmuyor. Besin seçimimizi etkileyen pek çok faktör var. Kültürünüz, duygusal durum, çevre, beslenme alışkanlıkları,yaşınız, sağlık durumunuz.Peki neden biri yerine diğer besiniseçeriz? Neden bazılarını daha fazlayemek isteriz?Çünkü besinler besin değerinin yanı sıra keyif ve iyi tat kaynağıdır. İnsanların besinlerle kutlama yapmaları ve özel yiyecekler aramaları bu sebepledir. Özel günler bile ülkemizde yiyecek ismiyle anılır, şeker, kurban bayramı, aşure günü gibi Kalori ile lezzet arasında maalesef pozitif ilişki var yani besinin lezzeti arttıkça kalorisi artıyor. Yapılan çalışmalara göre özellikle besinin yağ içeriği arttıkça beğenilme oranı da artıyor. Ancak keyif, bedel ve sağlık dengesini öğrenirseniz bu durum sizin için problem olmaktan çıkar. Yediğiniz tabağa biraz daha dikkatli bakın ve aşağıdaki örnekleri tüm yiyeceklere uygulamaya çalışın. Önemli olan keyif alırken neyi ne kadar yediğiniz konusunda da farkındalığınızı devam ettirmeniz.

Önemli olan ne yediğinizi bilmeniz

■ 2 Lahmacun = 3 dilim ekmek + 2 köfte kadar et + 1 tatlı kaşığı yağ
■ 1 kase sütlaç = 1 bardak süt + 1 dilim ekmek + 1 meyve
■ 1 dilim yaş pasta = 2 dilim ekmek + 2 tatlı kaşığı yağ + 1 meyve
■ 2 yemek kaşığı kısır = 1 dilim ekmek + 1 tatlı kaşığı yağ
■ 1 adet gözleme = 4 dilim ekmek + 2 dilim peynir + 2 tatlı kaşığı yağ

Kilo Verirken Nelere Dikkat Edilmeli







Genel olarak kilolu olsun ya da olmasın insanların büyük bir kısmı yanlış besleniyor. Bir kişi fazla kiloya sahipse bir takım hatalarla yaşıyor demektir. En büyük hata ise öğünlerdeki düzensizlik ve öğün atlama. Sadece bu sorunun çözülmesi özellikle 10 kilo ve üstü fazlalığa sahip olan kişilerde kesin çözümdür. Ancak bu kişilerin yaptığı öğünlerin düzenini dikkate almadan kalori hesabı yapmaktır. Kısa vadede bazı sonuçlar alınsa da, uzun vadede özellikle kilonun korunmasında hiçbir işe yaramaz.

- İkinci dikkat edilmesi gereken konu ise günlük diyeti oluşturanların, yani besinlerimizin diyetetik olması. Bu konuya kilo sorunu olsun ya da olmasın genel sağlığına dikkat eden herkesin dikkat etmesi gerekir. Büyüme çağındaki bir çocuk da, 80 yaşındaki bir yaşlı da sağlıklı beslenmelidir. Bu besinler;

· Az yağlı süt ve süt ürünleri, az yağlı peynir, az yağlı et, balık ve tavuk olmalıdır.

· Vitamin ve mineral gereksinimini karşılayan sebze ve meyveler yer almalıdır. Bu besinler posa içerdikleri için de önemlidirler.

· Başta kurubaklagiller olmak üzere, tüm tahıllar ve kepekli ekmek, karbonhidrat gereksiniminin karşılanması için önemlidir.

- Üçüncü olarak ve bir diyetin başarısını belirleyen en önemli faktör de su alımıdır. Çay, kahve ve diğer sıvılar dışında günde en az 8-10 bardak su içilmelidir. İnsanların önemli bir kısmı günde 1-3 bardak su içmektedir. Bu insanlar yıllardan beri bu kadar az miktarda su içtiklerinden, su içme alışkanlıkları olmamaktadır. Dünyanın en iyi diyetini de yapıyor olsanız eğer su içmezseniz o diyetin başarısını baltalamış olursunuz. Gün boyunca ne kadar su içildiği bilinmelidir. İlk hafta 3-5 bardak su içilmeli, 2. hafta 5-8 bardağa çıkarılmalı ve 1 ay sonra 8-10 bardağa ulaşılmalıdır. İlk zamanlar biraz zor olsa da 2-4 ay sonra susama hissi gelişecek ve istenerek su içilecektir.

- “Konstipasyon (kabızlık sorununuz var mı?” sorusuna “Hayır, yok” yanıtını aldığınızda bu sefer “Ne kadar sıklıkla büyük tuvaletinizi yaparsınız?” sorusunuı takiben “2-3 günde bir” yanıtını alırsınız. Kilolu insanların büyük bir kısmında bu şekilde bir diyalog geçmekte. Bu kişilerin ciddi bir konstipasyon sorunu olduğu halde, daha büyük bir sorun kişilerin bunu farketmemeleridir. Rahatsızlık duyarak farkında olanlar ise, belki de daha şanslılar. Konstipasyon;

· Sebze, salata, spor ve bol su içilerek düzeltilmelidir.

· Sağlıklı bir insan günde bir kere büyük tuvaletine çıkmalıdır. Düzenli bioritme sahip olan bir kişinin sabah uyanış saatleri nasıl belirgin ise büyük tuvaletine gidiş saatleri de belirgin olmalıdır. İnsanların %80``i sabah saatlerinde bu ihtiyaçlarını giderirler. Kilo verme süreci içerisinde düzenli bir tuvalet alışkanlığının oturtulması gerekmektedir. Eğer konstipasyon sorunu varsa, kişi ya kilo alıyor yada kilo veremiyordur. Mutlaka takip edilmelidir.

· Fiziksel aktivite arttırılmalıdır. Yürüyüş veya karın egzersizleri önerilir.

- Tartı bir evde olması gereken en önemli ev aletlerinin başında gelmelidir. Tv ya da çamaşır makinanızı alırken gösterdiğiniz seçiciliği tartı alırken de göstermelisiniz. Onun size her zaman rehberlik edeceğini unutmamalısınız.

Hedef: yağ dokusunun kaybı Rejim yaparken esas amaç yağ dokusunu kaybetmektir. 15 gün aç kalarak, ya da çok az beslenerek 7 kilo vermek mümkün. Ama bu 7 kilonun sadece 3``ü yağ dokusundan, geri kalan 2``si protein dokusundan gelir. İşte bu 2 kiloluk protein kaybı vücudun genel sağlığına çok zarar verir. Üstelik tekrar kilo alsanız bile, kaybedilen proteini yerine koyamazsınız, onun yerine yağ dokusunu kazanırsınız. Kaybedilen protein yüzünden de bir çok hastalığa zemin hazırlamış olursunuz. Hastalıklarınız uzun ve ağır seyreder, sinirli vr huzursuz bir ruh hali gelişir. Ülkemizde, özellikle kadınlarda anemi (kansızlık) oranı yüksek.

Hiçbir zaman kilo verirken bir başkasıyla ya da kendinizle yarışmayın. İlk ayda 3-6 kilo kaybedilebilir, ikinci ayın içinde 2-4 kilo, üçüncü aydan sonra ayda 1-3 kilo kaybedilir ve daha sonraki aylar bu şekilde devam eder. Eğer haftada 3 kere 1``er saatlik orta düzeyde egzersiz yapabilirseniz haftada 250g. daha fazla verebilirsiniz. İdeali 1. aydan sonra haftada 500 g. vermektir.

Nelerle karşılaşırsanız?
Haftada x kilosunu vermek başarının göstergesi değildir. Gerçek başarı 1 ay, 3 ay hatta 6 ay sonra hala kilo verebiliyor musunuz? Verdiğiniz kiloları kiloları koruyabiliyor musunuz? Başarının kriterleri bunlardır. Bunu sağlamak için dengeli ve düzenli beslenmeyi ideal bir yaşam tarzı olarak benimsemeniz gerekmektedir. Kendi ortamınızda beslenerek, belki de çevre şartlarınızı zorlayarak, çevrenizde diet yaptığınızı bilen kişilerin ısrarlarına karşı koyarak, belki de diyette olduğunuzu gizleyerek bu sorununuzun üstesinden gelmelisiniz. Ayrıca kadınların kilosu regl öncesi dönemde 0.5-1.5 kilo artmaktadır. Bu artış yağ birikiminden çok, su toplanmasından kaynaklanmaktadır. Kilo artışı ne kadar fazla olursa ödem, yorgunluk hissi ve psikolojik rahatsızlıklar(sıkıntı, huzursuzluk vs.) o kadar fazla hissedilir. Dengeli ve düzenli beslenme bu tip şikayetleri de azaltacaktır. Bu dönemde tuzdan uzak beslenmeli, bol su içilmelidir(her zamankinden 2-4 bardak fazla)

Kalça Eriten Diyet







Kalçalarınızın genişliğinden şikayet mi ediyorsunuz? Müjde; pek çok kadının başlıca derdi olan kalça problemini ortadan kaldıran şok diyeti açıklıyoruz… Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz. Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Tabii rakiplerinizi kıskandırıp, partnerinizi büyülemek de cabası… Diyetin amacı Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var. Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu. Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar. Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor. Müslinin hazırlanışı Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

Hazırlanışına gelince… 2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı Malzemeleri karıştırıp, blender`dan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz. Her günkü program Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz Saat 11.00: Bir elma Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar Yatmadan önce: Bir portakal Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango Ana öğünler Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek. Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve. Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve. Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve. Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve. Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve

İştah Kesen Yiyecekler

Tok tutan ve iştah kapatıcı etkisi kanıtlanan özel besinleri yiyerek, rejim yapmadan zayıflayabilirsiniz

Diyet yapmanın en zor yanı, sevdiğiniz pek çok yiyecekten vazgeçmek zorunda kalıp, üstüne bir de iştahınızla baş etmek zorunda kalmanız. Özellikle iştah kapatıcı etkisi olduğu kanıtlanan özel besinleri rejim yapmadan zayıflamak için denemenizi öneriyoruz. Bu besinlerin vücut üzerindeki etkileri, içeriklerindeki bazı maddeler ve görevleri şöyle sıralanıyor:

Karbonhidratlar: Kepek, buğday gibi tahıl ürünlerinde, sebze ve meyvelerde bulunur. İçeriğindeki lifler, sindirim sistemini harekete geçirir. Özellikle kompleks karbonhidratlar insanı tok tutar.

Triptofan: Vücutta serotonin oluşmasında ve hücrelere taşınmasında önemli bir görev alır. Serotonin de iştah hissini azaltır. Özellikle muz, avokado, yulaf ve peynirde bulunur.

Krom: Vücuttaki insülin dengesini korur. Kan şekerinin düşmesi açlığa yol açar. Krom ihtiyacınızı karşılamak için fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, brokoli ve tahıl ürünleri yiyebilirsiniz.

Albümin: Can sıkıntısını giderir ve iştahı kapatır. Bu protein, triptofan oluşturarak beyne taşır ve serotonin üretimini artırır. Bezelye, fıstık ve fasulyede bulunur.

Fruktoz: Meyvelerden elde edilen doğal şekerdir. Kan şekeri dengesini kesinlikle etkilemez. Ayrıca yemek sonrası tatlı ihtiyacı duymanızı engeller. Çilek ve bal, fruktozun ana kaynağıdır.

İyot: Tiroit hormonlarının yapımı için gereklidir. Açlık duygusunun gelişmesini engeller. Balık, iyotlu tuz ve soğan, iyot açısından oldukça zengindir.


Tok tutan öneriler


Karnabaharı ve brokoliyi hafifçe haşlayıp yoğurtla tatlandırın. Bu karışım lif açısından zengin olduğundan, sizi uzun süre tok tutar.

Salatalığı iyice yıkayın ve kabuklarıyla birlikte ince dilimler halinde kesip üzerine bol bol dereotu serpin. Kalorisi yok denilecek kadar az olan bu sebze oldukça tok tutucudur.

250 gr mor eriği biraz tarçınla haşlayın. Bu meyve fruktoz açısından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacınızı da karşılayacaktır.

200 gr ananası incecik doğrayın ve süzgeçten geçirin. İçine 100 gr kefir ve taze nane ekleyin. Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığından oldukça doyurucudur.

Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın. Bir kuru erikte 8 kalori var.

Bir demet maydanozu blendırdan geçirip sebze suyuyla karıştırın. Bir iki damla acı biber sosu ekleyin ve için. Bu içecek yağ yakımını kolaylaştırır.

Kırmızı elmayı ince dilimler halinde kesip 1 çay kaşığı kıyılmış ceviz ve yarım çay kaşığı yonca balıyla karıştırın. Bu karışım hem doyurucudur hem de bağırsakları çalıştırır.

Kahvaltıda armudu rendeleyin ve yulafa katın. Bu karışıma biraz da yoğurt ekleyin. Armudun içeriğindeki fruktoz uzun süre açlık hissetmemenizi sağlar.

Günü canlı geçirmek için kendinize yulaf ezmesi hazırlayıp içine kuru meyveler katın. Bu, karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayacaktır.

Portakal ve 50 gr ıspanak yaprağından oluşan bir salata hazırlayın. Salatayı 50 gr yağsız yoğurt, bir tutam tuz ve karabiberden oluşan bir sosla tatlandırın.

Ananas
Ananasta, bromelain adlı protein sindirici bir enzim bulunur. Bromelain sindirimi kolaylaştırır, vücudun su tutmasını azaltır, iltihapları giderir, Aşırı trombosit yapışkanlığını önlediği için doğal bir kan incelticidir. Ancak bromelainin kan inceltici ilaçlarla beraber kullanılması tavsiye edilmez. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar oluşturabilir veya kalp hızını yükseltebilir.

Haftada 4 Kez Spor Zayıflatır





Uzun yaşamak, hayatı zinde, kaliteli, nitelikli geçirmek istiyorsanız spor yapıyor olmalısınız ya da en yakın zamanda spora başlamalısınız! Fiziksel görünüşünüzü güzelleştirmek ve zindelik sağlamak için yarışmalara katılacak profesyonellikte sporcu olmak zorunda da değilsiniz. "Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme" bütünü kas gücünü, dayanıklılığı, koordinasyonu artırıp, kardiyovasküler uyumu sağlar, şişmanlık riskini azaltır, daha mutlu ve stressiz bireyler yaratır.
Doğru kilo kaybı yağ kaybıdır; bunun için vücudun "çalışan işçileri" olan kas kitlesini artırmalı metabolik faaliyeti yükselterek yağ yakımını hızlandırmalısınız. Bunun en temel yolu da diyet programları için her zaman söylediğimiz "kişiye özel" ilkesinin spor programları için de uygulanmasından geçmektedir. Kendi vücudunuza, yaşam şartlarınıza ve isteğinize uygun bir spor seçip o sporu yapmayı sürdürmelisiniz.

Kısırlığa yol açabilir!
Son çalışmalar kadınların son yıllarda uyguladıkları ağır diyet ve sporla bünyelerindeki yağ oranını tükenmeye yakın hale getirdiklerini, bunun da kısırlığa giden sonuçlara neden olabileceğini, hamile kalmakta zorlanabileceklerini göstermiştir.
Dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, harcanan eforun şiddeti, yani yoğunluğudur. Spor hekimi efor testiyle egzersiz nabzını belirleyebilir. Eforunuzun yoğunluğu, egzersiz yaparken ıslık çalmanızın veya yanınızdakilerle konuşmanızın mümkün olacağı bir şiddette olmalıdır. Ayrıca, egzersiz yoğunluğu çok hafif de olmamalı, ter atılmalıdır.

Nasıl ve ne kadar?
Uzmanlar kilo kontrolü için haftada en az 2, kilo kaybı içinde haftada en az 4 kez spor yapmayı öneriyor. Spor öncesi ne çok aç, ne de tok olmalısınız. Sıvı alımını takip etmelisiniz.

Egzersiz konusunda kendinizi test edin

1) Haftada kaç kez spor yapıyorsunuz?
a) Hiç
b) Haftada 1 veya 2 kez
c) Haftada 3-4 kez
d) Haftada 5 veya daha fazla

2) Bir günde spor yapmak amacıyla ortalama kaç dakika hareket ediyorsunuz...
a) 10 dakikadan az
b) 10-20 dakika
c) 20-30 dakika
d) 30 dakika veya daha fazla

3) Spor yaparken ya da ağır bir aktivite sonrasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
a) Pek hareketli sayılmam.
b) Nefesim kesilmez, terlemem.
c) Normalden hızlı nefes alırım.
d) Normalden çok daha hızlı nefes alırım, terlerim.

A`lar çoğunluktaysa:
Sağlığınızı ciddi şekilde riske atıyorsunuz. Az hareket bile hareketsizlikten iyidir. Azar azar başlayın, performansınız yükseldikçe yaptığınız aktiviteyi artırın.

B`ler çoğunluktaysa:
Fena değil. Az da olsa hareket ediyorsunuz. Fayda sağlamak için biraz daha aktif olmalısınız. 10 dakikalık aktivitelerle başlayıp, birkaç hafta içinde bunu günlük 30 dakikaya, daha sonra da 60 dakikaya çıkarmak hedefiniz olmalı.

C`ler çoğunluktaysa:
Düzenli egzersizin faydalarını hissediyor olmalısınız. Haftanın çoğu günü yarım saatlik bir aktiviteniz var. Amacınız bunu artırmak her güne yaymak ve aktivite süresince hafif ısınma hissedip hafif şekilde nefes nefese kalmak olmalıdır.

D`ler çoğunluktaysa:
Süpersiniz! Aktivite süresince ciddi ısı artışı hissediyor, nefes nefese kalıyorsunuz. Egzersizin sağlığınız açısından faydalarını görmeye başlamış olmalısınız. Eğer performansınızdan memnunsanız bu seviyede tutmak için çalışın, artırmak niyetindeyseniz bir egzersiz uzmanı eşliğinde çalışın.

Egzersizle Kilo Vermenin Püf Noktaları

Egzersizlere hep çok ama çok yavaş başlayın. Egzersizinize hafif ısınma ve germe (stretching) hareketleriyle başlayıp egzersiz sonunda da bunu tekrarlayın. Ağırlık kaldırıyorsanız kaldırabileceğinizin yarısından azıyla başlayın, koşacaksanız, yürüyecekseniz veya yüzecekseniz maksimum temponuzun 3`te 2`siyle başlayın. Bu sayede egzersiz esnasında çalıştırdığınız kaslarınız, kalbiniz, akciğerleriniz, beyniniz, tüm iç organlarınız bu yeni duruma yavaşça uyum gösterecekler. Egzersizin ortalarına doğru temponuzu biraz arttırabilirsiniz, daha sonra tekrar temponuzu yavaşlatıp egzersizinizi bitirin. Unutmayın ki amacınız kalori harcamak ve bunun için egzersizinizin süresini uzun tutmaya çalışıyorsunuz. Öneri4: Yavaş başlayıp yavaş bitirin, ısınma ve germe hareketlerini egzersizin başında ve sonunda ihmal etmeyin.

Egzersiz öncesinde hedef nabız seviyenizi belirleyin ve egzersiz süresince nabzınızı sayın. Hedef nabız seviyesini bulmak için önce maksimum nabız seviyesini bulmak gerekir. Maksimum nabız seviyesi, 220`den yaşınızı çıkararak hesaplanır (40 yaşındaysanız 220-40=180). Hedef nabız seviyesi ise bu sayının %60-70`i gibi olmakla beraber kişisel özelliklere bağlı olarak daha aşağı veya yukarıda da olabilir. Bu konuda doktorunuz veya antrenörünüz sizi en doğru yönlendirecek kişilerdir. Egzersizin başında ve egzersizin belirli aşamalarında nabzınızı ölçüp bu limitin içinde kalmasına dikkat etmelisiniz. Nabzınızı ölçmek için egzersize ara verip şah damarınızın üzerine (kulak memenizden gırtlağınıza doğru 4-5 parmak aşağıda, çene kemiğinizin hemen altında) baş parmağınızla hafifçe dokunun, 10 saniye boyunca kaç kere attığını sayıp 6 ile çarpın (15 kere atmışsa nabzınız 90`dır). Neden bunu yapıyorsunuz? Çünkü nabzınız hedeften düşük olursa yeterince efor sarf etmiyorsunuz, hedeften yukarıdaysa da kendinizi fazla yoruyorsunuz demektir. Öneri5: Egzersiz süresince hedef nabız seviyenizi tutturun.

Haftada kaç kere egzersiz yapılmalı? Yeni başlayanlar için haftada 3-4 kere gayet ideal. Zamanla bunu 5, hatta 6`ya da çıkarabilirsiniz ama arttırmakta acele etmeyin. Vücudun ve zihnin düzenli egzersize alışması için biraz zaman tanıyın. Çok çabuk ilerleme kaydetmeye çalışmayın. Özellikle orta yaş ve üzerindeyseniz veya vereceğiniz kilo fazlaysa çok tempolu yürümeye, yüzmeye veya koşmaya kalkmayın. Temponuzu hedef nabız seviyesinde tutup egzersiz süresini uzun tutun. Kimseyle yarışmayın. Kilo verme amaçlı egzersiz çok sakin ve sabırlı olmayı gerektirir, unutmayın. Öneri6: `Erişir menzil-i maksuduna aheste giden` demiş Hatemi İbrahim Bey.

Peki nasıl kilo vereceğiz? İngilizler `easy come easy go` derler; yani `haydan gelen huya gider` diyebiliriz. Kalıcı olarak kilo vermek istiyorsanız sabır-sebat ve kararlılık ön şart. Ne kadar yavaş kilo verirseniz o kadar sağlıklı olursunuz ve verdiğiniz kilolar da tekrar geri dönmez. Egzersizi kilo vermenin bir yolu olarak değil, hayatınızın bir parçası olarak görün. İster inanın ister inanmayın ama egzersiz de sigara gibi bağımlılık yapar. Düzenli olarak uzun yıllar egzersiz yapanlar, egzersizlerinden ayrı kalamazlar. Öneri7: Sevdiğiniz egzersizleri yapın ve onunla katolik nikahı kıyın (hayat boyu birlikte yaşayın).

En son bir dostumuzun sorusuna istinaden aletle çalışma konusuna değineyim: en fazla kalori yaktıran aletlerden bazıları yürüme bandı, bisiklet, kürek ve merdiven aletidir. Ağırlık kaldırmada (dambıl veya halter) hafif ağırlıklarla çok tekrar öneririm. Yüksek ağırlıklarla az tekrar kas geliştirmeye yardımcı olur. Bu konuda çalışmak isteyenler zaten bir spor salonuna kaydolacaklarından danışacakları uzmanlar olacaktır.

Diyet Yapacak Olanlara Öneriler

Diyet Yapacak Olanlara Öneriler..

Diyet Uzmanı Uz. Dr.Aydın Kırışık

Obezite: Bedenin yağı kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu, boya göre ağırlığın arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Hastalığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörler değişik oranlarda rol oynar. Şişmanlığın tanısında kullanılan en pratik yöntem Beden Kitle Endeksi (BKI)``dir.

BKI= Beden Ağırlığı (kg) formülüyle hesaplanır.

Boy (m)2

BKI
18.5 kg/m2
Zayıf
18.5-24.9 kg/m2
Normal (sağlıklı)
25-29.9 kg/m2
Fazla Kilolu
30-39.9 kg/m2
Obez
40 kg/m2 üstü
Morbid Obez

Bedenin yağ dağılımını belirlemede bel çevresinin, kalça çevresine oranı kriter olarak alınır. Bel/kalça oranı kadınlarda 0.8``I, erkeklerde, 1``I aşmamalıdır. Bel çevresi ölçümü: Kadın 88 cm. Ve üstü ise obezite riskinin artığı görülür.

Obezite Risk Faktörleri

· Fiziksel aktivitede azalma

· Beslenme alışkanlıkları

· Yaş

· Cinsiyet (kadın)

· Irksal faktörler

· Eğitim düzeyi

· Evlilik

· Doğum sayısı

· Sigarayı bırakma

· Alkol

Obezitenin oluşumunda asıl neden enerji dengesindeki bozulmadır.
Enerji alımı= Enerji tüketim
Enerji tüketimi= Bazal metabolizma (%70) + Termogenez (%10) + Fiziksel aktivite (%20) Şayet enerji alımı enerji tüketiminden fazla olursa, alınan fazla enerji vücutta yağ olarak depo edilir ve obezite oluşur.

Obezitenin Sonuçları ve Komplikasyonları

*Metabolik
Hiperinsülinemi, Tip 2. Diabetus Mellutus, Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Kardiyoavsküler problemleri, Steatoz

*Mekanik
Solunum hastalıkları, Reflü özofajit, Safra kesesi taşı, Osteoartroz, Tapuk dikeni, Deri hastalıkları

Obezite Tedavi İlkeleri
1) Eğitim
2) Diyet
3) Egzersiz
4) Davranış tedavisi
5) İlaç tedavisi
6) Cerrahi tedavisi

Obezite Tedavisinde Diyet
Obezite tedavisinin amaçları: Bireyin; yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, boy, aktivite düzeyi, sosyo-ekonomik durumu, çalışma koşulları, eğitim düzeyi ve beslenme alışkanlıklarına uygun, yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak ve bunun neticesinde bireyi zayıflatmaktır.

Bireyin beslenme alışkanlıklarını saptamak için: Daha önce diyet yapıp yapmadığı, yemek yeme sıklığı, zamanı, yemek yeme hazırlama ve pişirme yöntemleri, sevip sevmediği besinler öğrenilmelidir.

Diyet Tedavisinin Başarılı Olması İçin
1) Birey tedaviyi kesinlikle istiyor olamlı.
2) Bireye uzun sürede yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırılmalı.
3) Doktor ve diyat uzmanı ile sürekli iletişimde olmalı.
4) Diyet uzmanının verdiği diyet, egzersiz tedavisi aynen uygulanmalı.
5) Bilinçli ve sabırlı olmalı.
6) Diyet bireye özgü düzenlenmeli.
7) Zayıflama süresi doğru saptanmalı.
8) Sık aralıklarla beslenmelidir. Sık aralıklarla beslenerek zayıflamanın faydaları nelerdir? Gereğinden fazla yemeyi ve kaçamakları önler. Çünkü sık sık beslendiğiniz için açlık hissi duymazsınız. Acıkmayı önlediği için sonraki öğüne çok acıkmamış olarak ulaşacağınız için daha az besinle doyarsınız. Ayrıca her öğün sonrasında besinlerin termojenik etkisiyle, enerji harcaması artar. Kilo verdiğiniz zaman, verdiğiniz kilonun büyük kısmı yağ kitlesinden olması gerekir. Kaybettiğiniz ağırlığın %75``I yağ kitlesinden, %25``I yağsız doku kitlesindendir. Yağsız dok kitlesi kaybının %25``I geçmemesi gerekir. Önemli olan, sadece vücut ağırlığının azaltılması değil, kaybın yağ kitlesinden gerçekleştirilmesidir. Şişman kişilerde, yağ gelen enerji oranı %10 azaltıldığında, ağırlık kaybı 1 yılda ortalama 5 kg. Ya da daha fazla oluşmuştur.

Diyet Yağını Azaltmak İçin

· Etli yemeklere yağ katmayınız.

· Yemeklere konan yağ miktarını azaltınız.

· Yemeklerin suyundan daha çok posa kısmını tercih ediniz.

· Bol sebze ve meyve tercih ediniz.

· Taneli tahılları tüketiniz.

· Kırmızı et yerine derisiz tavuk, hindi ve balığın beyaz etlerini tercih ediniz.

· Mayonez kullanmayınız.

· Yağlı yiyeceklerden uzak durun, (rus salatası gibi)

· Cips, yağlı patlamış mısır, yağlı kraker, börek, çörek, pasta v.b. yiyecekleri tüketmeyin ya da seyrek ve az miktarda tüketiniz.

Doğru Besin Seçimi İçin Öneriler
1) Günde en az 3 ana öğün + ara öğünler.
2) Yavaş yavaş ve çok iyi çiğneyerek yemek yenmeli.
3) Yemek yerken çorba veya salatayla başlayınız.
4) Bol su içiniz.
5) Başkasının tabağından uzak durunuz.
6) Unutmayın, çok sevilen çok yenir. Şunu da unutmayın; bir lokma yeseniz de!
7) Daha fazla sebze, mevye ve tahıl grubunu tercih ediniz.
8) Yemeklerinizi küçük porsiyonlar halinde tüketiniz.
9) Yağ oranı düşük besinler tercih edilmeli.
10) Dışarıda mütevazı yemekleri seçiniz.

Alışverişe çıktığınızda ise şunlara dikkat ediniz: Aç karınıza alışveriş yapmayın, alınacakların listesini çıkartın, tehlikeli reyonlardan (tatlı, cips, çikolata v.b.) ve hazır besinlerden uzak durun.
Yemeklerin Hazırlarken Dikkat

· Basit yemekler hazırlanmalı.

· Kızartma yerine fırın, haşlama ya da ızgara tercih edin.

· Krema yerine un, nişasta, patates kullanın.

· Yağ yerine, lezzeti arttırmak için baharat ve taze otları kullanın.

· Etlerin yağlarını ayırın.

· Pişirirken atıştırma huyunuzdan vazgeçin. Unutmayın "damlaya damlaya göl olur".

· Pişirirken yağsız tavalar kullanın.

· Tariften yemek hazırlıyorsanız, tariftekinin yarı kadar yağ katın.

· Katı yağ yerine, sıvı yağı tercih edin.

Yemek Yerken Dikkat

*Evde:

· Fazla yağlı ve kalorli yiyecekler gözden uzak olmalı.

· Tv izlerken yemek yeme huyundan vazgeçin.

· Ayakta değil masada yemek yiyin.

· Yemeğinizi küçük tabakta, salatanızı büyük tabakta alın.

· Tabağı tam doldurmak zorunda değilsiniz. Önce gözümüz doymalı.

*Dışarıda:

· Evden aç çıkmayın.

· Ekmek sepetini masada bulundurmayın.

· Susuz yemekleri tercih edin.

· Izgara ve fırındakiler tercih edilmeli.

· Fazla kaçırmışsanız bir sonraki öğün veya günde kısarak telafi edin.

· Haftada bir kez tartılın.

· Sabah, aç karnına, aynı tartı ve aynı giysilerle tartılın.

· Menstruasyon öncesi (vücut su tutacağı için) ve konstipasyon sorununuz varsa (bağırsaklar dolu olacağı içi yapacağınız ölçüm yanıltıcı olabilir.

Beslenmenizi Değiştirin Zayıflayın

Meyve, sebze ve tahıllar hem enerji açısından hem de bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olduklarından çok önemlidir.Bu besinlerin çoğu yağdan fakir, liften zengindir ve çok faydalıdır.

Romatizma hastalıklarından olan romatoid artirit, eklemlerin etrafının ağrı ve işlev görememeye sebep olacak şekilde iltihaplandığı kronik bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi hücreleri bu kronik enflamasyon sürecinde önemli bir rol oynadığından dolayı romatoid artirit genellikle otoimmün hastalık olarak sınıflandırılır.
Romatizma tek bir hastalık değildir, 200’e yakın hastalık bu sınıfına girer. Eklem romatizmaları olarak romatoid artirit, osteoartrit, yumuşak doku romatizmalarında ise fibromiyalji, boyun ağrısı, bel ağrısı en sık görülenleridir.
Romatizmal hastalıkların önemli bir bölümünün kesin nedeni bilinmemektedir. Kalıtsal özellikler bazılarında önem taşır. Eklemlerdeki yükü artıran şişmanlık ya da damar yapısını bozan sigara kullanımı gibi dış etkenler romatizma hastalıklarını etkileyebilir.

Beslenmenizi değiştirin

Romatizmal hastalıkların bir bölümünde hastalık çok uzun süre devam edebilir. Bu yüzden tedavide ilaçlar ve düzenli hekim kontrolü ihmal edilmemelidir. Yapılan tedaviler hastalığı tamamen yok etmese dahi günlük yaşamınızın ağrısız ve rahat olmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Romatoid artirit ağrıları (RA) ile hastalık belirtileri ilk başta belirip kaybolsa da devreler halinde yenilenir ve zamanla sürekli hale gelir. Zaman içinde eklemler deforme olabilir ve hareket edemez hale gelebilir. Ciddi ağrıya neden olmasına ek olarak RA, önemli derecede sakatlığa neden olur ve normal yaşamı engeller.
Beslenmede yapılacak değişiklikler ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir ve RA ile ilişkilendirilen sakatlıkların çoğunu önleyebilir.
Artritli hastalarda eklem şişliği, ağrı ve tutukluğu nedeniyle yemek hazırlamak sorun olabilir. İlaçları iştahı azaltabilir, mide rahatsızlığı yapabilir. Ağrı ve depresyon nedeniyle iştah ve yeme alışkanlıkları bozulabilir. Bütün bunlara rağmen sağlıklı bir diyet için çaba sarfedilmelidir.

Artritli hastaların çoğunda yüksek tansiyon ve kalp hastalığı gibi eşlik eden sağlık sorunları bulunur. Diyette kolesterol ve yağların azaltılması bu hastalıkların kontrolünü ve önlenmesini sağlayacaktır.

Meyve, sebze ve tahıllar hem enerji açısından hem de bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olduklarından çok önemlidir. Önemli bir vitamin-mineral kaynağı olan bu besinlerin çoğu yağdan fakir, liften zengindir ve çok faydalıdır.
Şekerler ne kadar besinlere tat katsa da kalorisi yüksek olduğundan kilo almaya neden olabilir. Tuz ise su tutucu bir maddedir. Özellikle yüksek tansiyonu olan hastalarda kısıtlanması önerilir.

Bunlara daha az yer verin

Eğer alerjiden şüpheleniliyorsa veya varlığı onaylandıysa süt ürünleri ve buğday,Et, özellikle çok yağlı parçalar,
Kısmen hidrojene yağlar dahil olmak üzere doymuş yağ.

Okur sorusu:

Hiyalüronik asit ile ilgili bazı bilgiler duyuyorum ancak vücudumuzda eksikliği oluyor mu? Cilt sağlığı için faydalı mı? Besinlerle vücuda sağlamak mümkün mü?

Hiyalüronik asit, vücudumuzdaki tüm bağlayıcı dokularla eklemlerin içinde doğal olarak bulunur. Zamanla yaşlanmaya bağlı olarak ya da kimyasal maddeler ve güneş ışığı gibi çevresel faktörlerin etkisiyle azalabilir. Bu da ciltte kırışıklıklar, saç dökülmesi, görme bozukluğu, osteoartrit ve eklem problemlemlerine neden olabilir. Bulunduğu dokuya esneklik ve sağlamlık verir, su tutma kapasitesine sahip temel bir maddedir. Vücudumuzda en çok deride (yüzde 60), kas, göz ve eklemlerde bulunur.

Yara iyileşmesinin ilk safhalarında hiyalüronik asitin hızlı üretimi çok önemlidir. Hiyalüronik asit hücrelerin yenilenmesini uyarır. İyileşmeyi hızlandırır ve yaranın kapanmasını sağlar. Ameliyat veya travmadan sonraki ilk birkaç gün ağızdan yeterli miktarlarda glukozamin verilmesinin yaradaki hiyalüronik asit üretimini artırdığı ve daha hızlı iyileşmeyi desteklediği, muhtemelen yaralanmaya ilişkin komplikasyonları azalttığı yönünde çeşitli araştırmalar var. Günümüzde, birçok madde bu amaç için kullanılmaktadır. Ancak besinlerle böyle bir sonuç almak mümkün değildir, daha detaylı bilgi için cilt doktorunuzla görüşmenizi tavsiye ederim.

Beslenmede artırmanız gerekenler

Omega 3 yağ asitleri için somon, ton, ringa, uskumru, gibi soğuk su balığı tüketin. Bazı hastalarda uzun süreli “omega-3” yağ asidi içeren balık yağları ile beslenme eklem tutukluğunda hafif bir düzelme yapmıştır. Yağlı balık tüketimiyle artritteki inflamasyon yani iltihabın azaltılabileceği düşünülmektedir. D vitamini için somon, ton, karides, ayçekirdeği, yumurta ve (eğer süt ürünlerine karşı bir alerji mevcut değilse) D vitamini açısından zenginleştirilmiş süt ürünleri önemlidir. Organik yetiştirilmiş meyve ve sebzeleri tercih edin. Sızma zeytinyağ kullanın.

17 Şubat 2011 Perşembe

Hızlı yemek şişmanlatıyor






Japon araştırmacılar, yemeğini hızlı yiyenlerin şişmanlama ihtimallerinin diğerlerine nazaran 3 kat fazla olduğunu ortaya koydu.

Günümüzde "fast food" gibi beslenme tarzlarının artması ve geleneksel yemek alışkanlıklarının azalmasıyla bir sorun halini alan şişmanlığa, hızlı yemek yeme alışkanlığının katkıda bulunduğuna ilişkin araştırma kapsamında 30 ile 69 yaşları arasındaki 3 binden fazla Japona nasıl yemek yedikleri soruldu.

Sonuçları İngiliz Tıp Dergisi`nde yayımlanan araştırma, ne kadar ya da ne yendiğinin değil yeme tarzlarının obeziteye nasıl yol açtığına ışık tutuyor.

Araştırmayı yapan Osaka Üniversitesi`nden Hiroyasu ve meslektaşları, soru sorulan 3 bin kişinin yarısından fazlasının hızlı yemek yeme alışkanlığı olduğunu saptadı. Hızlı yemeyenlerle karşılaştırıldığını hızlı yemek yiyen erkeklerin şişmanlama ihtimalleri yüzde 84 çıkarken, kadınlarda bu oran iki katını bulabiliyor. Yemeklerini bir çırpıda yemelerinin yanı sıra tıka basa doyana kadar yemeğe meyilli kişilerin şişmanlama ihtimalleri ise 3 katı fazla oluyor.

Uzmanlar, "hızlı yenince mideden tokluk sinyali beyne gidene kadar mide çoktan tıka basa doluyor, bu yüzden de hızlı yemek şişmanlatıyor" diyor. Uzmanlar bu nedenle eskilerin "her lokmanın 40 kez çiğnenmesi gerektiği" sözünü hatırlatıyor

Hamilelikten Önce Diyet Yapılır mı?






Hamile kalmayı planlıyorsanız ve fazla kilonuz varsa, kendiniz ve bebeğinizin sağlığı için dengeli beslenerek, yavaş kilo vermelisiniz. Çünkü hamilelik öncesi hızlı kilo kaybı kesinlikle önerilmiyor

Hem bebeğiniz hem de sizin için yeterli ve dengeli beslenmek hamilelik boyunca tek hedefiniz olmalı. Eğer planlı bir gebelik ise ve fazla kilonuz varsa kendiniz ve bebeğiniz için depolarınızı dolu tutacak şekilde yavaş kilo verip dengeli beslenme prensipleri çerçevesinde kendinizi tabii ki daha uygun ağırlıkla hamileliğe hazırlayabilir-siniz. Ancak hamilelik öncesi hızlı kilo kaybı besin öğeleri açısından yetersiz bir diyet kesinlikle önerilmez.
Et, süt, meyve, sebze, tahıl ve ekmek besin gruplarından yeterli ve dengeli tüketmeniz, hamilelik döneminde artan besin öğesi gereksiniminizi karşılamanın en kolay ve zahmetsiz yoludur. Bebeğinizin gelişimini sağlayabilmek için günlük almanız gereken enerji miktarına 300 kalorilik bir enerji ilavesi yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Böylelikle gereksinimlerinizi karşılamış ve sağlıklı olan düzeyde, vücut ağırlığındaki artışı sağlamış olursunuz.

Hamilelik öncesi diyet yanlış mı?

Hamilelik döneminin anne ve bebek açısından sağlıklı geçmesi, yeterli ve dengeli beslenme ile ilişkilidir. Bu dönemde anne hem kendi ihtiyaçlarını hem de bebeğinin ihtiyaçlarını karşılayabilmelidir. Bu nedenle eğer anne adayı kilolu ise gebelik öncesi yetersiz ve dengesiz diyet uygulamalarıyla depolarının boşalmasına neden olabilir. Bu dönemde anne adayı için program, beslenme biliminin ilkelerine uygun olarak bir diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Kilolu olarak gebeliğe başlanması anne adayında gestasyonel diyabet riskini doğurabilir. Bu duruma bağlı olarak kan basıncında artış ve 4,5 kg üstünde doğum gelişebilmektedir. Aynı zamanda zor ya da maalesef ölü doğum gelişmesi de söz konusudur.

Kilolu hamile kalan anne adayları diyet yapabilir mi?

Gebeliğe fazla kilo ile başlandıysa, ilk üç ay alınan kaloriyi çok fazla artırmaya gerek yoktur. İlk üç ay kilo almamak sorun yaratmaz. Ancak ağırlık kaybına neden olabilecek davranışlarda bulunmak veya ağırlık kazanımını katı bir şekilde sınırlandırmak da gebelik dönemi için uygun bir davranış değildir.

Anne diyet yaparsa bebek de zayıflar mı?

Uygun ağırlık kazanımı bebeğin doğum ağırlığını etkileyecektir. Eğer vücut ağırlığındaki artışı uygun olmayan şekilde sınırlandırırsanız, bebeğinizin düşük doğum ağırlığı ile doğmasına, yeterli olarak gelişimini tamamlayama-masına sebep olabilirsiniz. Bebeğin 2,8 kilodan düşük ağırlıkta doğması, daha fazla ağırlıkta doğan bebeklere göre, hastalıklar açısından zayıf olmasına yol açmaktadır.

Hamilelikte diyet yapılır mı?

Bebek, anne rahminde annenin yedikleriyle beslenir, büyür ve gelişir. Gebelik süresince sağlıklı bir bebeğin gelişimini sağlamak için çoğu besin öğesinin gereksinimi artmaktadır. Bu nedenle hamilelikte beslenme çok büyük önem taşımaktadır. Anne adayı bu dönemde diyet yapmaktan kaçınmalı. Onun yerine yeterli ve dengeli beslenerek, planlı hareket ederek, fiziksel aktivitesini uygun düzeyde tutarak hem bebeğinin gelişimine katkıda bulunur, hem de sağlıklı ve rahat bir hamilelik geçirir. Gebelik döneminde 9 -12 kg ağırlık kazanımı normaldir, ancak gebeliğe fazla kilo ile başladıysanız 7 - 8 kg ile gebeliği tamamlamak da mümkün olabilir. Eğer ikiz bebek bekliyor-sanız ortalama 17 - 22 kg ağırlık kazanımı normaldir.

HAMİLELİK DÖNEMİ İÇİN ÖNEMLİ BESİN ÖĞELERİ

Protein

Proteinler bebeğin büyüme ve gelişmesinin sağlanması için de gereklidir. Hamileler için günlük alınması önerilen protein miktarı 60 - 70 gramdır. Eğer günde 3-4 porsiyon protein içeren süt, yoğurt, peynir ve de 120-150 gram kırmızı et, tavuk veya balık tüketiyorsanız, bu ihtiyacınızı karşılıyorsunuz demektir. Bebeğin beyin gelişimi için haftada iki kez balık tüketin.

Demir

Demir; yumurta, et ve türevleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyvelerde bulunur. Gebelikteki demir ihtiyacını yeterli miktarda sağlamak zordur. Çünkü etkin bir şekilde emilimi sağlanamaz. Bu nedenle demirden zengin bir diyete ek olarak, hekiminizin verdiği demir takviyesini kullanmanız gerekir. Bu takviyelerin en iyi şekilde emilimini sağlamak içinse, yemeklerle birlikte değil, aç karnına veya meyve suyu ile alınması önerilmektedir.

Kalsiyum
Gebelik süresince kemik yapısını oluşturan kalsiyumun yeterli miktarda alınması, bebeğin iskelet yapısını geliştirdiği gibi, annenin de kemik kütlesini korumasına yardımcı olur. Süt, yoğurt, peynir, pekmez, fındık, kuru baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler zengin kalsiyum kaynağıdır.

Çinko
Bebeğinizin hücre büyümesinde ve beyin gelişiminde çinkonun önemli bir rolü vardır. Kırmızı et, deniz ürünleri, süt, yoğurt ve türevleri, yumurta ve yağlı tohumların tüketilmesi, çinko alımı için gerekli besinlerdir. Fazla miktarda alınan demir çinkonun emilimini engelleyebildiğinden, uzmanınızın önerdiği dozda demir takviyesi kullanmanız gerekir.

Folik asit
Folik asit kaynakları; koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, et, süt, yoğurt ve türevleri, yumurta ve tahıllar olarak sıralanabilir. Folik asidin yetersiz alımı ile düşük doğum ağırlıklı bebekler, nöral tüp defektleri ve annede magaloblastik anemi oluşabilir. Folik asit kaynağı olan besinlerin tüketiminde pişirme yöntemlerine dikkat edilmelidir. Gebelikte folik asit ihtiyacı belirgin şekilde artar ve günlük ihtiyaç iki katına çıkar. Anne adaylarının gebe kalmadan en az bir ay önce folik asit kullanımına başlaması önerilmektedir.

B12 Vitamini
Gebelik sırasında DNA sentezinin yapılabilmesi için B 12 vitaminine ihtiyaç vardır. Bu vitamin süt, yoğurt, yumurta, peynir ve et gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. Hatalı hazırlama ve pişirme yöntemleri, B12 vitamininin vücutta kullanılmasını engeller.

Metabolizmayı Kilo Vermesi İçin Aldatan Bir İlaç Geliştirildi






Fransız bilim adamları, yüksek kalori alımında dahi metabolizmayı yağ yakması için "aldatan" bir ilaç geliştirdi.

Louis Pasteur Üniversitesi’nden bir ekip, araştırmaları çerçevesinde, SRT1720 adı verilen ve kırmızı şarabın özü resveratrolün kimyasal yakını olan ilacın, yaşlanmayla mücadele ettiği sanılan SIRT1 proteinini hedef aldığını gördüler.

Sonuçları Cell Metabolism dergisinde yayımlanan araştırmada, fareler üzerinde denenen ilacın, hayvanları kilo almaktan ve insülin direncinden koruduğu gözlendi.

Fransız bilim adamlarının, daha önce yapılan araştırmaların, resveratrolün SIRT1 vasıtasıyla yüksek kalorili bir diyetin bazı etkilerini yok ettiğini göstermesi üzerine söz konusu proteinle ilgilendikleri belirtildi.

Fareler üzerinde yapılan araştırmanın, insanlar üzerinde de benzer etki yaratması için galonlarca şarap gerektiğini fark eden bilim adamlarının, özellikle SIRT1’i hedefleyen daha güçlü bir ilaç geliştirme konusuna yoğunlaştıkları kaydedildi.

Bilim adamlarının geliştirdikleri SRT1720 ilacının düşük bir dozunun, 10 hafta sonra yüksek kalori alan fareleri kilo almaktan kısmen koruduğu gözlendi.

İlacın, metabolizmayı, normalde yalnızca enerji alım seviyesi düşük olduğunda harekete geçen yağ yakma düzenine geçirdiği, yüksek dozda verilen ilacın kilo alımını tamamen önlediği kaydedildi.

SRT1720’nin yüksek dozda alımında, farelerin kan şekeri toleransı ve insülin duyarlılığın iyileştiği de görüldü.

İlacın verildiği farelerde herhangi bir yan etkinin saptanmadığı, ancak insanlarda kullanılmadan önce güvenliğiyle ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiği bildirildi

Kilo almak istemiyorum, nelere dikkat etmeliyim?






Sağlıklı yeme takıntısı bende bir takıntı halini aldı. Kendime çok dikkat ediyorum. Sürekli nasıl daha iyi beslenmebilirim diye düşünüyorum acaba bende, ‘Ortoreksiya’ mı var?

Ortoreksiya 1997 yılında Amerikalı doktor Steven Bratman tarafından isimlendirilen ve ilgi çeken bir terim. Kelime anlamı olarak ‘sağlıklı yemek yeme takıntısı’ olarak ifade edilebilir. Ortoreksiya denebilecek kişide, sağlıklı yemek yeme onu sosyal yaşamdan uzaklaştıran bir takıntı haline gelmiştir.

Öyle ki bu kişiler tüm davetleri bir mazeret uydurup son dakika iptal eder, kendilerine göre sağlıksız bir şey yediklerinde duydukları suçluluk çok büyüktür, yaşadıkları pişmanlık onları çok mutsuz eder ve günlük yaşantılarını etkiler. Günlük moral ve dengeleri o günkü beslenmelerinin istedikleri gibi olup olmadığına göre değişebilir. Buzdolaplarında sağlıksız hiçbir besin bulunmaz, bugünden ertesi gün ne yiyeceklerinin planını yapar, sağlıklsız yemek yediklerinde özgüvenlerinde azalma hissederler.
Ancak bu kısa dönemde oluşmuş bir alışkanlık değildir. Yani bir kişiye ortorektik diyebilmek için çok uzun zamandır böyle yaşadığından emin olmak gerekir. Buna benzer başka takıntılarınızda var ise bir psikologla görüşmeniz daha doğru olur. Bu anlattıklarınızla bizim bir sonuca varmamız mümkün değil.

KAHVE KALORİ BOMBASI OLABİLİR

Soru: Kahve kilo vermeme engel olur mu?

Kahvenin kendisi kalori içermez. Ancak süt, krema ve şeker eklemesiyle kalorisi artar, hatta bazı şurupların ilavesiyle masum gibi görünen kahve tehlikeli bir kalori bombası olabilir. Kahve denilince ilk akla gelen kafein olsa da, kafein haricinde içinde yaklaşık 400 kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin ayrıca mineraller de bulunur. Aslında kahve, doğal ve güçlü bir antioksidandır, ayrıca fiziksel ve mental performansı artırdığı da biliniyor. Aynı zamanda kafeinin, metabolizmayı hızlandırıcı ve yağ oksidasyonunu artırıcı etki gösterebildiği, yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Kahve seven bireyler günde bir - iki tane içebilir, kilo vermenize engel olmaz.


BİR DİYABETLİNİN ALIŞVERİŞ SEPETİNDE NE OLMALI?

Soru: Eşim şeker hastası, benim de kolesterolüm sınırda. Alışveriş yaparken nelere dikkat etmemiz gerekir?

Düşük yağlı süt ürünlerini tercih etmeniz (süt, yoğurt, peynir, ayran), daha az doymuş yağ ve daha az kolesterol almanızı sağlar. Üstelik kalorileri de daha düşüktür. Bu yüzden formda kalmanıza da yardımcı olur. Daha az doymuş yağ, kalp hastalığı riskinin yanı sıra, kanser riskini azaltmak için de önerilir.

Tam buğday ürünleri yani rafine edilmemiş buğdaydan yapılan ekmeklerle tahıl gevrekleri, içerdiği B vitaminleri ve lifle kansere karşı koruyucudur ve bağırsak hareketlerini düzenleyici etki gösterir. Hem de kan şekeri kontrolüne yardımcıdır. Rafine edilmemiş tahılları seçmeniz (kepekli makarna, pirinç) eşiniz için en uygunu, üstelik posa içeriğinin yüksek olması nedeniyle kolesterolü düşürmek genel sağlığı koruma, kabızlık ve kansere karşı koruyucu olarak önerilir.

Sebze ve meyveler, içerdiği vitamin ve mineraller nedeniyle kanser riskini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlığı korur. Mutlaka alışveriş listenizde olmalı.

EKMEĞİ TAMAMEN KESMEYİN

Soru: Diyet yapamıyorum ama ekmeği kesmek ve karbonhidratı azaltarak kilo vermenin kolay olduğunu duydum, tavsiye eder misiniz?

Diyet yapan kişilerin düştüğü en önemli hatalardan biri yeterli miktarda karbonhidrat almamaktır. Diyete başladığı zaman ekmek, pilav, makarna, patates, mısır gibi besinleri kesen kişilerin metabolizması ihtiyacı olan karbonhidratı glikojen deposu ve kandaki şeker bitince kas içindeki karbonhidrattan kullanmaya başlar. Bu da kas kaybı anlamına gelir ve vücut beraberinde su kaybeder.

Yani diyette karbonhidratı kesen kişi tartıdaki sonucu görünce kilo verdiği yanılgısına düşer, ancak gerçek olan vücudun kaybettiği yağ değil, kas ve sudur.

1 gram kas kaybettiğinizde yaklaşı 2,7 gram da su kaybedersiniz ve böylece hızla zayıfladığınızı sanırsınız. Eğer tartıda kilo vermenize rağmen yüzünüz, kollarınız inceliyor ve yağ deposu olan karın kalça bölgesi incelmiyorsa siz yağ kaybetmiyorsunuz ve doğru zayıflamıyorsunuz demektir. En doğru zayıflama yağ kaybı ile olur. Bunun için tüm besin gruplarından az ve sık yemeniz gerekir.

AYDA İKİ KİLODAN FAZLA VERMEK EMZİREN ANNE İÇİN SAKINCALIDIR

Soru: Üç ay önce doğum yaptım; ama sadece 1.5 kilo zayıfladım, ne yapabilirim?

Doğum sonrası kilo verme hızı ve zamanı aslına gebelik süresince alınan kilo ile ilgilidir. Normal süreçte emzirme dönemi ile birlikte anne kilo kaybetmeye başlar. Sütün veriminin artması için aşırı yağlı ve şekerli yiyen anneler ise tam tersi doğum sonrası kilo alabiliyor. İlk dört ayda, aylık yarım ila bir kg zayıflama normaldir, ancak anne çok şişman ise ayda bir - iki kg kayıp da gözlenebilir. Ancak ayda iki kg üzerinde zayıflamak; emziren anne için sakıncalıdır.
Doktor izin verdikten sonra hafif yürüyüşler ve egzersizler kilo vermeyi çabuklaştırır, bu konuda acele etmemenizi tavsiye ederim.

Sağlıklı, bitkisel ve hızlı kilo vermenin sırrı







Spor yapmaya vakit bulamayanlar, oturarak çalışanlar, diyetini sürekli bozanlar için en ideal kilo verme yöntemi. 2 haftada 4 kilo vermek hiç bu kadar kolay olmamıştı...

Red Pepper, iştahınızı kapatmaya yemek yeme arzusunu azaltmaya ve bu süre içerisinde içeriğindeki bileşenler enerjinizi koruyarak gün içerisinde yorgun, bitkin kalmamanıza yardımcı olur.

Bitkisel formülü ile dilediğiniz kiloya zahmetsizce ulaşabilirsiniz. Sindirim sisteminizi ve doğal dengesinize hiçbir zarar vermeden, diyet yapmanıza gerek kalmadan kilo vermenizi sağlar.

Red Pepper; kırmızı biber, l-carnitine, guarana, sinemaki, funda yaprağı, mate yaprağı karışımlarından oluşmaktadır.

Mate Yaprağı
Uyarıcı ve enerji verici özelliğinin yanı sıra çağdaş bilimin ışığında bugün bilinen en önemli özelliklerinden biri. İçerdiği saponinler ve kafeine bağlı olarak vücutta yağ emilimini engellemesi ve aynı zamanda yağların hızlı yakılmasını sağlamasıdır. Bu nedenle dünyada giderek önemli bir sağlık sorunu haline gelen obezite tedavisinde ve zayıflama rejimlerinde kullanımı giderek hız kazanmaktadır. Ayrıca yüksek oranlardaki vitamin ve mineral içeriği de bu alandaki işlevselliğini artırmaktadır. Zayıflamaya yardımcı olduğu bilinen 12 bitki ile insanlar üzerinde yapılan bir araştırma; Mate`nin önemli bir enerji kaynağı olma özelliğinin yanı sıra yağların yakılma hızındaki performansına bağlı olarak bu bitkiyi ön plana çıkarmıştır.

Özellikleri:
İçerdiği triterpen saponinler sayesinde vücuttaki yağ parçalayıcı enzimlerin aktivitesini engelleyerek yağların emilimini azaltır.

Yüksek oranda içerdiği caffeoylquinic asite bağlı olarak antioksidan özellik taşır. Bu sayede dokuları zararlı dış etkenlere karşı korur. Sindirim kolaylaştırıcı ve bağırsak çalıştırıcı etkiye sahiptir.

İçerdiği caffeoylquinic asitin kafeinle bir kompleks oluşturması sayesinde kafeinin emilimini geciktirir ve bu sayede kafeine bağlı uyarıcı etkinin daha dengeli ve uzun süreli olmasını sağlar.

Merkezi sinir sistemini uyarıcı etkisi nedeniyle dokularda yağ ve glikozun mobilizasyonunu ve hızlı yakılmasını sağlar.

İçerdiği Theobromin isimli madde sayesinde kalp adalesinin çalışmasını hızlandırarak vücuttan su atılımını kolaylaştırır diüretik etkiye sahiptir. Bu ödem giderici etkisi ile de özellikle karbonhidrat kısıtlı zayıflama rejimlerine olumlu katkı sağlar.

Vitamin ve mineral yapısı içeriği ve miktarları bakımından üst düzeyde bir fiziksel performans sağlayacak en uygun yapıdadır. Açlık duygusu ve aşırı iştahı engeller.

Açlık duygusu ve aşırı iştahı engeller.
Mate özellikle spor yapan ve ağır bedensel aktivite gösteren kişiler için mükemmel bir enerji kaynağıdır. Vücudun ve zihnin erken yorulmasını engeller.

Bolik prosesi aktive edip kan akışını hızlandırarak vücudun yaşamsal öneme sahip besinlerden optimum düzeyde yararlanmasını sağlar. Böylece zihinsel aktivitenin artmasına katkıda bulunur.

Red Pepper (Kırmızı Biber)
- Vücutta aşırı yağ ve kolestrol birikmesini önler, sindirimi kolaylaştırır.
- Kırmızı biber terlemeyi arttırır, gut hastalığına iyi gelir.
- Kırmızı biber mide suyu ve tükrük oluşumunu arttırır.
- Romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır.
- Krampları giderir, kolerayı önler.
- Kanser tedavisinde kullanılır.
- Terlemeyi arttırır, gut hastalığına iyi gelir.
- Öksürük ve boğaz ağrılarına iyi gelir.
- Sinir hastaları için doğal yatıştırıcıdır.
- Antibakteriyel etkisi ile hastalıkları önler.
- Kırmızı biberde bulunan E ve C vitamini, kötü kolestrolü düşürür.
- Kırmızı biber portakaldan 3 kat daha fazla C vitamini içeriyor.
- Kırmızı biberde bulunan "fenolin" adlı antioksidan madde felç riskini azaltır ve kalbe iyi gelir.
- Kırmızı biberin renk maddesi "likopen" ise bağırsak, rahim ve prostat kanserinden korur.
- Kırmızı biberdeki "ß-karoten", A vitamininin ön maddesi olup (Pro vitamin A) bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Kırmızı biberdek, "capsaisin" ise prostat tümörlerini yok eder.

Funda Yaprağı
Obezite rahatsızlıklarında kullanılan çok etkili bir zayıflatıcıdır. Ayrıca iltihabı kurutmada, romatizmal hastalılarda, kolesterol düşürücü ve ağrı kesici olarak da kullanılmaktadır. Funda Yaprağı, iyi bir böbrek çalıştırıcı olduğundan idrar yolları dezenfektanı olarak kullanılır, idrar söktürücüdür. Kabızlığı giderici etkilere sahiptir.

Diyet







Diyet-light ürünler kilo vermek ya da formunu korumak isteyenlerin hayatında önemli bir yere sahip. Obezitenin tüm dünyada artması ile bu ürünlerin pazarı da gün geçtikçe büyüyor. Ancak bu ürünlerin ne kadar doğru tüketildiği tartışılıyor. Bisküviden yoğurda, dondurmadan peynire kadar geniş bir yelpazede bulunan bu ürünleri tüketirken yapılan en büyük yanlış, sınırsız ya da bol miktarda tüketilebileceğine inanmak. Ancak "light" yazısını görmeniz sınırsız yemeniz anlamına gelmiyor. Şekersiz ya da tatlandırıcılı diye gördüğünüz her diyet ürünü de kalorisiz değil. Diyet ürünlerin az kalorili diye bol bol tüketilmesi değil kilo vermek, kilo almaya bile yol açıyor.
Beslenme ve diyet uzmanı Ayşegül Bahar Kaymakçı, "Yediğiniz diyet ürün istediği kadar light olsun kararında tüketilmeli, kalorileri mutlaka hesaplanmalı. Sınırsız yenecek bir diyet ürünü yok" diyor. Özellikle süt, yoğurt gibi besinlerin yağı azaltılmış, "light" olanlarını kolesterolü yüksek kişilere verdiklerini belirtiyor Kaymakçı. Diyet süt ve yoğurdun yağı azaltılırken protein, kalsiyum ve karbonhidrat miktarlarının artırıldığını, dolayısıyla kalori olarak light ve normal süt yoğurt arasında büyük fark olmadığını sözlerine ekliyor: "Günde iki bardak süt içilip iki kase yoğurt yeniyorsa diyet olanları da aynı şekilde tüketilmeli. Ama bu light dondurma, bisküvi ve peynirler için geçerli değil. Örneğin light dondurmada yağ yok ve kalorisi normal dondurmaya göre çok düşük."

Etiketlerin dilini bilin

Diyabetik
Şeker yerine tatlandırıcıyla hazırlanmış ürünlerdir. Ürünün yağ ve kalorisinde azalma olmayabilir. Ancak diyabetik ürünlerde kalorisi olmayan tatlandırıcılar (sakkarin, aspartam, asesülfam-K) kullanılabileceği gibi kalorili olan tatlandırıcılar (dekstroz, maltoz, mısır şurubu, fruktoz) da kullanılabilir. Bu nedenle etiket iyi okunmalı.

Light
Normal üründen üçte bir oranında daha az kalorili ya da yüzde 50 daha az yağlı besinler. Az kalorili ya da az yağlı ürünler yüzde 50 az sodyum (Na) içeriyorsa bu da light olarak nitelendirilir.

Ekstra light
Üründeki yağın yüzde 1`den daha az olmasıdır.

Diyet
Kalorisi azaltılmıştır.

Azaltılmış etiketli
Yüzde 25 oranında daha az kalori, doymuş yağ, kolesterol veya sodyum içeren ürünlerdir.

"Diyet"le "diyabetik"i karıştırmayın

Şeker hastaları için diyabetik etiketiyle satılan ürünlerde şeker yerine yapay tatlandırıcılar kullanılır. Bunların yağ miktarları azaltılmış değildir. Yani bu ürünler light veya düşük kalorili değil, diyabetik ürünlerdir.

Kaymakçı: "Kalori açısından kepekli ile beyaz ekmek aynı"
Diyet bisküviler: Tatlandırıcı içerirler ancak kalorileri yüksektir. 2 dilim ekmeğin kalorisi 140 kaloridir. 1 paket diyet bisküvi yemek 2 dilimden daha fazla ekmek tüketmeye denk düşüyor. Bir paket diyet bisküvi yerine yarım simitle bir parça peynir ya da yağsız bir tost yenebilir.
Grissiniler: 2 grissini 1 dilim ekmeğe eşit. Üstelik grissini yağ içeriyor. Düşük kalorili diye bir paket grissini yiyip sonra neden zayıflamadım diye düşünenler var.
Light mayonez ve margarinler: Özellikle kalp hastalığı olan kişiler bunları dikkatli tüketmeli.
Kepek ekmeği: Kalori olarak kepekli ile beyaz ekmek arasında fark yok. Ancak kepeğin besin değeri daha yüksek.
Kolalı içecekler: İçerdikleri kafein nedeniyle sınırsız tüketilmemeliler. Kafein yağ metabolizmasında olumsuz etki yaratarak aşırı tüketiminde vücutta yağlanmaya neden oluyor.

Doğal Zayıflama Yöntemleri




SEMİZOTU: Kanı temizler, idrar söktürür, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirir, böbrekteki kum ve taşı döker. Tüm bunların yanı sıra şeker hastalarının susuzluğunu azaltır, kilo vermeye yardımcı olur.
HAVUÇ: Kilo alıp vermemizde temel olan kan şekeri dengemizin korunması, aldığımız besinlerin glisemik endekslerine bağlıdır. Havuç, yüksek glisemik endeks içeren bir besin olmakla birlikte belli aralıklarla ve doğru şekilde tüketildiğinde sağlıklı beslenmede yerini alabilir. En doğrusu çiğ ya da haşlayarak tüketmektir. Gözler için çok faydalı olan havuç, mide ve bağırsak kanamalarında da etkilidir. Ayrıca damar sertliğini engeller, akciğer kanseri riskini düşürür.
BROKOLİ: Brokolinin içerdiği beta karoten, yemek borusu, mide, bağırsak kanserlerinin riskini azaltıcı etkiye sahiptir. Brokoli ayrıca, B1 ve C vitaminleri, kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerir.
PATLICAN: Kalp çarpıntısını giderir. Patlıcanın ayrıca pankreas, karaciğer ve böbrekleri kuvvetlendirici, idrar söktürücü etkileri bulunmaktadır.
ENGİNAR: Karaciğer ve kalbin en iyi dostu olan enginar, kanı temizler ve yorgunluğu giderir. Ayrıca kalp adalelerini kuvvetlendirir, kolesterolü düşürür, mide ve bağırsakları dezenfekte ederek ishali durdurmaya yardımcı olur.
BEZELYE: Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Tıpkı havuç gibi glisemik endeksi yüksek bir besindir.
FASULYE: Taze fasulye, pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiği gibi, albümin ve şeker hastalığına karşı etkilidir.
ISPANAK: Demir yönünden zengin ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içerir. Ispanak suyu, soğuk algınlıklarına karşı direnç sağlar, hemoroid rahatsızlığına iyi gelir, kalp adelelerini güçlendirir. Ispanak ayrıca, kemikleri ve dişleri sağlamlaştırır.

TÜRLÜ YEMEĞİ
Bu hafta meyve ve sebzeler dünyasındaki yolculuğumuza bunların birleşiminden oluşan hem besleyici hem de lezzetli bir yemekle nokta koyalım istedik.

Malzemeler
1 adet kabak, 1 adet patlıcan, biber, bamya, fasulye, sarmısak, soğan, tuz ve baharatlar...

Yapılışı
1 yemek kaşığı sıvı yağda 1 adet soğanı ve sarmısakları kavurduktan sonra domates (salça yerine) ve biberi ekleyin. Daha sonra sebzelerinizi de tencereye atıp üzerine bir miktar su ve tuz (isterseniz baharat) ekleyin.

Sağlam hafıza için ıspanak
Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidan maddeler sinir hücrelerinin zedelenmesini önler. Araştırmalara göre diyetlerinde özellikle ıspanak ve böğürtlen bulunan kişilerde yaşıtlarına göre daha az hafıza kaybı görülmektedir.

Lahana midenin dostu çıktı
B, C, E vitaminleri ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastalıklarına karşı faydalı olduğu biliniyordu. Yapılan son araştırmalarda lahanada bulunan U vitamininin de mide ve bağırsakların iç yüzeyini koruduğu ve yaraların iyileşmesini sağladığı ortaya çıktı.

Neoxin kapsül






Vitakem Laboratuarlarında üretilen Neoxin Metaxren-9, Dr.David Brady'nin danışmanlığında, konusunun uzmanları tarafından itinalı araştırmalar sonucunda formüle edildi.

Günümüz hayat şartlarından dolayı, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, fiziksel aktivitenin azalması, vücut için ideal olan kiloda kalmayı zorlaştırmaktadır. Eğer yakabileceğimizden daha fazla gıda alırsak, fazla kaloriler vücudumuzda yağ olarak birikir. Devamlı fazla alınan karbonhidratlar ise vücudumuzda yağa dönüşerek depolanır ve kilo alırız.

Metaxren-9 içerisindeki Krom Pikolinat, Garcinia Cambogia, CLA, Green Tea, Opuntia, Bitter Orange, Cayenne Pepper, Guarana ve Mate Tea bileşenleri ile benzersiz bir formüle sahiptir. Bu dokuz etken maddenin bir arada tüketilmesi kolay ve hızlı kilo vermeye yardımcı olur. En iyi sonucun alınması için düzenli beslenme ve spor ile takviye edilmesi önerilir.

Sağlıklı ve Hızlı kilo vermeye yardımcı Metaxren-9 geliştirilmiş özel formülü ile;

- Vücudun yavaşlamış metabolizmasını hızlandırır.
- Vücutta hareketsiz bölgelerde birikmiş yağların yakılmasına sağlar.
- Vücutta su kaybı olmadan ödemleri engeller.
- Açlığın ve tatlı krizinin bastırıp, şeker seviyelerinin düzenler.
- Kiloya dönüşen karbonhidratların bloke edilmesine yardımcı olur.
- Ayrıca içeriğinde bulunan C vitamini ve Krom ile vücudun kilo verme sırasında ihtiyaç duyduğu enerji ve direnci sağlar.

Düzenli kullanımda sadece 30 günde 5 ile 8 kilo arası zayıflayabilirsiniz.

Cabbage Pow Lahana Kapsülü 60 Kapsül





Cabbage Pow Lahana Kapsülü 60 Kapsül (Hollanda) Ürün Detayları

--------------------------------------------------------------------------------



Cabbagepow Lahana çorbası kapsülü yenilendi!

İçerik olarak hayli zenginleşen lahana çorbası kapsülleri zayıflama etkisini arttırırken insan sağlığına daha fazla katkıda bulunuyor. Lahana çorbası kapsüllerinin suda çözünme etkisi arttırılarak daha hızlı etki etmesi sağlandı. Çok hızlı bir şekilde yağ depolarına geçiş yapan kapsüller enerji açığa çıkararak vücudu zindelik kazandırır. Lahana Çorbası kapsüllerinin bu fonksiyonu aynı zamanda bölgesel tarzdaki yağlanmaların da giderilmesine ve cildin sıkılaşmasına sebep olur.

Diyet döneminde yaşanan stresi azaltan Lahana çorbası kapsülü vücudun bu değişim sürecini daha kolay ve daha keyifli geçirilmesini sağlar. Özellikle şişkinlik ve çok sık yaşanan sindirim bozukluklarının yarattığı stres ve kilo verilmesini zorlaştıran yan etkileri Lahana Çorbası kapsüllerinin yeni formülüyle çözüme ulaşıyor.


Cabbagepow Lahana Kapsulu Yeni Formul içeriği

* Karnıyarık Otu Tohumu Tozu
* Beyaz Lahana Tozu
* Havuç Tozu
* Kereviz Tozu
* Kırmızıbiber Tozu
* Soğan Tozu
* Domates Tozu
* C Vitamini
* E Vitamini
* B2 Vitamini
* B6 Vitamini
* B1 Vitamini
* Provitamin A
* B9 Vitamini
* B12 Vitamini

Yeni formülüyle etkisi 2 kat artan Lahana Çorbası kapsülleri kısa zamanda hayal ettiğiniz vücut şeklini kazandırıyor. Hepsinden önemlisi Lahana Çorbası kapsüllerinin birçok hastalığın iyileşmesine yardımcı olması.

Yeni formüllü Lahana Çorbası kapsülleri fazla kilonun neden olduğu fiziki ve ruhi rahatsızlıklara çözüm sunan bir gıda takviyesidir.

Menşei: Hollanda

Santevit Acai Berry Zayıflama 60 Kapsül



Santevit Acai Berry Zayıflama 60 Kapsül (Hollanda) Ürün Detayları

--------------------------------------------------------------------------------

Hem sağlıklı bir şekilde kilo vermek hem de zinde kalmak istemez misiniz? Acai Üzümü ile zayıflamaya hazırlanın.



Türkiye’den çok uzaklarda, güney Amerika’da yağmur ormanlarında yetişen Acai üzümünden formüle edilmiş Santevit Acai Berry Zayıflama Kapsulü’nün mucizevi faydalarını saymakla bitmiyor.



Acai Berry’nin içeriğindeki Acai üzümü, yeşil çay, L-Carnitin, korm, zencefil kökü ve hindibağ yaprakları sayesinde bağışıklık sisteminizi günlendirecek, tok hissedecek, alınan besinler midenizde rahatça çözülebilecek, metabolizmanız hızlanacak, antioksidan özelliği ile hastalıklardan korunacak, yaşlanma etkilerinizi geciktirecek, dolaşım, sindirim ve sinir sistemlerinizdeki problemleri yok edecek, kemik erime olasılığını geciktirecek, stresini azaltacak, bölgesel incelme sağlayacak ve en önemlisi sağlıklı bir şekilde kilo vermenizi sağlayacaktır.





Birçok uzman ve laboratuar tarafından incelenmiş Santevit Acai Berry Zayıflama Kapsul ile kendinizi zinde, sağlıklı ve mutlu hissedeceksiniz.



Kullanımı Şekli:Günde 3 kapsül aç karnına alınmalıdır.

Düzenli kullanımlarda 1 ay içersinde 4 ile 6 kg arasında verebilirsiniz.

Menşei: Hollanda

Elma Krom ile Zayıfla





Türkiye’nin en fazla satan zayıflama kapsülü Elma Krom doğal yapısı ve içerdiği vitaminlerle sağlıklı bir şekilde fazla kilolarınızdan kurtulmanızı sağlayacaktır.



Elma Krom Kapsülü, kafanızı karıştırabilecek tüm diyet listelerini alt üst ederek, zayıflama sürecinizde sizin en büyük yardımcınız olacaktır. İçerdiği B grubu vitaminler ile vücudun vitamin dengesini sağlayan Elma Krom, aynı zamanda bağışıklık ve sinir sistemi üzerinde de etkilidir.



Özel kapsüllerin zengin içeriği



Yüzyıllardır kullanılan ve vücut sağlığı açısından büyük faydaları olduğu bilinen elma sirkesi, ürün bileşenleri arasında %7 oranında bulunurken, vücuttaki yağların düşmanı olan krom pikolinat bileşeni ise %12 civarında bulunmaktadır.



Bunun dışında, soya lesitin, vitamin B3, vitamin B5, çinko, vitamin B6, vitamin B2, vitamin B1, vitamin B11, vitamin B12, yardımcı madde (ayçiçeği yağı), boyar madde, emulsifiye (gliserin), su, koyulaştırıcı (balmumu), balık jelatini gibi diyete yardımcı vitaminlerde mevcuttur.



ELMA KROMUN gözle görülen etkileri şöyledir:



-Kilo vermenizi kontrollü bir şekilde sağlar.

-Vücuttaki ekstra yağları eriterek, yağsız kas kütlesini artırır.

-Tatlıya olan iştahınızı keser.

-B kompleks vitaminleri ile, daha az yiyerek zinde ve güçlü kalmanıza yardımcı olur.

-Diyabetiklerde kan şekeri ayarını düzenler.

-Kabızlığı önler, hazmı kolaylaştırır ve şişkinliği giderir.

-Vücuttaki birikintileri eritir.

-İçerdiği doğal asitler ve enzimlerle sayesinde kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.

-Kadınlarda adet ağrılarını giderir.

-Alkollü içki tüketme isteğini azaltmaya yardımcı olur.



Daha az yağ, daha çok kas…

KROM

-Karbonhidratlara karşı kontolsüz iştahı kontrol altına almaya,

-İnsülinin etkisini aktive ederek, hücrelerin glikoz kullanımını artırmaya, yağ dokusunu azaltmaya, kas dokularının daha sağlam ve daha sıkı olmasına,

-Kemik erimesini ve yaşlanmanın etkilerini azaltmaya,

-Vücuttaki yağ kitlesini azaltıp kas kitlesini arttırarak, vücudun formda görünmesine yardımcı olur.



Elma Krom’un içeriğinde bulunan Soya Lesitin ise vücuttaki yağları eritme özelliği sayesinde vücuda giren yağların depolanmadan yakılmasını sağlayarak kolaylıkla kilo vermenizi sağlar. Bitkinlik ve yorgunluk hissinin giderilmesine, mide asidi, hazımsızlık, şişkinlik gibi sindirim problemlerinize ve zarar gören karaciğer hücrelerinin onarımına da yardımcı olan Soya Lesitin, kolesterol seviyesini, yüksek tansiyonunuzu ve insülin ihtiyacınızı düşürürerek yaşlanma etkilerini azaltır.



B vitaminleri ne işi yarar?



Diyetlerin en büyük destekçisidir. Sinir sistemini ve bağışıklık sistemini güçlendirerek, bitkinliği giderdiği, sinir siteminin çalışmasına, yağlı asitlerin metabolizmasına, kırmızı kan hücrelerinin olgunlaşmasında önemli rol oynadığı literatürlerde kayıtlıdır.



Elma Krom şaşırtıcı sonuçlar veriyor.




Yanlış beslenme alışkanlıkları, kilo aldırıcı yan etkili ilaçların kullanımı, hareketsiz yaşam stili ve çeşitli hormonal hastalıklar gibi sebepler beraberinde kilo ve bölgesel yağlanma problemlerini getirebilir. Elma kromun devreye girdiği husus ise kiloya sebep olan sorunlar tespit edildikten ve bu sorunlar çözüldükten sonrasıdır. Elma kromun görevi bir şekilde sağlıksız bir hale gelmiş ve şekli bozulmuş vücuda sağlık kazandırmaktır.



Yanlış yemek alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam obeziteyi ve obeziteden kaynaklanan birçok hastalığı tetikleyebilir. Elma krom bu riski yok eden bir gıda takviyesidir. Elma krom koruyucu kimyasal içermez ve hiçbir yan etkiye sahip değildir.



Elma Kromun Farkı



Bilinçsizce kullanılan bazı ilaçlar aşırı kilo aldırabilir. Üstelik bu tarz kontrolsüz kilo alımını engellemek ve gidermek çok zor ve zahmetlidir. Elma krom bu tip oluşan yağlanma ve kilo artışlarını bile önemli oranda etkileyebilir.


Kullanımı :


Gün içerisinde 1 tablet elma krom kullanılması önerilmektedir, aç karnına ve bol su ile tüketildiği takdirde oldukça başarılı sonuçlar alabilirsiniz.

Fazla kiloları 6 kilo üzerinde olan bireylerin isteğe bağlı olarak günde 2 tablet tüketmelerinde sakınca yoktur, fakat tabletler farklı saatlerde ve aç karnına tüketilmelidir. İlk elma kapsülü kullanımı sabah kahvaltısından 20 dakika önce, diğer kapsül de akşam yemeğinden 20 dakika önce bir adet olmak üzere olabilir...




Önemli!



Elma Krom ilaç tedavileri ile birlikte değil, tedavi bitiminde kullanılmalıdır.


Menşei: Hollanda

peper time zayıflama kapsülü




Zayıflamada Biber hapı ile yeni bir dönem başladı. Kapsüller tamamen bitkisel olup kimyasal hiçbir madde içermemektedir.
Özellikle az hareket eden zor zayıflayan bölgelerde etkilidir. Karın, bel,sarkık kol altları, basen bölgelerindeki yağların erimesinde çok etkilidir.
Gün içinde tok kalmanıza yardımcı olur. Tokluk hissi verir. Aşırı yemek ve tatlı isteğini giderir. Özel formülü sayesinde fazla enerjiyi açığa çıkarır. Hızlı yağ yakıcı özelliğine sahiptir. Kan dolaşımı ile vücudun yağları eritip atmasına yardımcı olur.


Günde bir kez bir kapsül kullanılır. Sabahları aç karnına bol su ile alınmalı. Gün içerisinde 2–3 litre su tüketilmeli. BİBER HAPI kutuları otuz bitkisel kapsül içerir. Bir kutu biber hapı bir aylık kullanıma uygundur. İstenilen kiloya inene kadar biber hapı kullanımına devam edilebilir.


Pepper Time Zayıflama Hapı kilo vermenize destek bir üründür. Bunun dışında kilo sabitleme yapmadığınız sürece az da olsa tekrar kilo alımı yaşanabilir bunu önlemek içinde istediğiniz kiloya ulaştıktan sonra 1 kutu daha alıp 2 gün arayla içmeniz bunun yanında su içme alışkanlığınızı hiç bırakmamanız tekrar kilo alınmaması için yapılması gereken önlemlerdir. Toplamda kilo sabitleme 2 ayda tamamlanacaktır bu şekilde kilolarınıza elveda diyebilirisiniz.


Zayıflama ürünlerinin kullanımında sürekli bol su tüketilmesi gerekiyor. Neyse ki Biber hapın'ın su ihtiyacını kendiliğinden arttıran bir özelliği var. Bu yüzden zorla su içmek zorunda kalmazsınız. Diyet dönemlerinde en fazla karşılaşılan sorunlardan biride tatlı ihtiyacıdır. Çoğu insan tatlı düşkünlüğü yüzünden fazla kilolarla baş etmek zorunda kalıyor. Biber hapı tatlı ihtiyacını dizginlemeye ve tokluk hissetmenize yardımcı olur. Gereksiz iştahı keserek kolay acıktırmaz.


Biber hapı bölgesel zayıflamada hatta sarkmış derileri bile toparlamaya yardımcı olur. Vücuttaki yağ kütlelerini bulur, yakar ve boşaltım sistemi ile dışarı atılmasına olanak verir. Biber hapı aynı zamanda forma girmeyi ve günümüz şikâyetleri olan kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık gibi problemleri de ortadan kaldırmanıza yardımcı olur. Diyet yapamıyorsanız, aktif olmayan bir hayatınız varsa ve fazla kilodan hoşlanmıyorsanız biber hapını deneyebilirsiniz.


Pepper Time Biber Kapsülü Nedir?


Meksikalı Biber Kapsülü; Chalco de Diaz Covarrubias da yüzyıllardır yetişen ve geleneksel olarak yüzyıllardır zayıflama amaçlı kullanılan bir biber türevinden ekstrelenme ile oluşturulmuş bir üründür.


Meksikada yüzyıllardır özellikle yemeklerde ve zindelik / zayıflama amaçlı olarak da değişik biçimlerde işlenen bu biber türevi, inanılmaz kuvvetli bir etkiye sahiptir.


Biber Kapsülü, şu an uzakdoğu ve Amerika'da zayıflama preperatları arasında en çok rağbet gören bitkisel besin takviyelerinden biridir. Biber Kapsülü bir ilaç değildir! Başta Meksika Kırmızı Biberi Ekstresi olmak üzere toplamda 9 bitki ekstresi içeren tamamen doğal bir besin takviyesidir. İştah kesici ve tok tutan, hareketsizlik ve aşırı gıda tüketimi sonucu vücutta oluşan yağ stoklanmasının yakılmasını sağlayan oldukça güvenli bir üründür. İçeriğinde kimyasal herhangi bir bileşim bulunmamaktadır.